• slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
Aidat Borcu Sorgulama
Duyurular

Muhterem Hemşehrilerimiz; Derneğimize Katkılarınızı Bekliyoruz.

Dernek    Aidatlarının       Ödenebileceği       Bilgiler

Banka Adı :
Ziraat Bankası 2331-Karapürçek Şubesi Altındağ / Ankara

Banka Hesap Numaramız : 
2331 – 5404 7923 - 5002

Banka Iban Numaramız :
TR59 0001 0023 3154 0479 23 5002


Çorum Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 0   0
EURO 0   0
       
Özlü Sözler
Derya büyüktür herkes kabı kadar alır
Merak Ettiklerimiz
Şiirlerimiz


KÖYÜMÜZ İNSANLARINDAN BAZILARININ KÖYÜMÜZE ÖZGÜ YAZMIŞ OLDUĞU ŞİİRLER

 

Sizlerde bu ve bunun gibi şiirleriniz varsa bize gönderin yayınlayalım.

 

 NOT: Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. İzinsiz çoğaltılamaz

 

FINDIKLI

Şırıl,şırıl suyun akışında

Toz toprak motor yarışında

Büyük,küçük dostluk barışında

Mertliğinle özledim seni Fındıklı

 

İnsanlara gülüyon baharın ucu gelince

Cıvıl,cıvıl kuşlar ötüşüp uçunca

Lale sümbül mormenekşe açınca

Yeşil dağları özledim sende Fındıklı

 

Baharda çiçek açar meyveler

Sinende saklıdır yürekli kalem kaşlılar

Ekimde düğün dernek başlar

Davulu zurnayı özledim sende Fındıklı

 

Merlikle yoğrulmuş gençlerin çamuru

Karda kışta yolların çamuru

Baharın fırsat vermez nisan yağmuru

Bozbulanık sellerini özledim sende Fındıklı

 

Hile yoktur sende yaşayan insanlarda

Büyüğü,küçüğü merlik peşinde

Gündüz hayalimde gece düşümde

Rüyalarımda bile özlediğim Fındıklı

 

Bir başkadır adetin tören

Hayır hasanatinle anılırsın yöre

Yakışmaz sana harap virane ören

Yoksula yardımcı  insanlarını özledim Fındıklı

Not: Yazan Eyüp BALKANLIOĞLU 

 

 

 AŞAĞI FINDIKLI

Mesaj fındıklıdır buranın adı. 
doyulmaz havasının tadı. 
vardır orda birçok badı. 
fındıklım benim güzel yurdum. 

yolları tozludur geçilmez. 
soğuktur suları içilmez. 
büyüktür buğdayları biçilmez. 
fındıklım benim güzel yurdum. 

yağar burda lapa lapa kar. 
çok kazanırsan edersin kar. 
ora güzel yerdir güzel yar. 
fındıklım benim güzel yurdum. 

söyler 7-A sınıfı söyler. 
hoşuma gider bütün köyler. 
fakat fındıklı başka beyler. 
fındıklım benim güzel yurdum

Not: Yazan Adem BALKANLIOĞLU
 

 

ÖZLEDİM
Saplar toplar sürerdik harman
Düvenin üstünde dururdu zaman
Savururduk tınazı, tozardı saman 
Kuyulardan içtiğim suyu özledim.

Lastik ayakkabı, göynek, don yırtık
Bir leğen pilav, kelle soğan katık
Ayrılırsa oğlan bir yorgan, bir de yastık
Çardağı, minderi, çulu özledim.

Seherde başlardı acayip bir telaş
Ocakta tezek yanardı, yavaş yavaş
Leziz olurdu üstünde pişirilen aş
Kömbe gömdüğümüz külü özledim.

Hedik kaynatır, yanında yatardık.
Kuşburnu, madımak toplar satardık.
Sütü sağar, körpeyi, davara katardık.
Halı yastıktaki püskülü özledim.

Mevlitte içerdik tas ile şerbet
Bir zehenden yerken vardı bereket
On beşine varmadan çağırırdı gurbet
Bazlamayı, omacı, çöreği özledim.

Sabah ezanı uyanır, aşardık dağları
Beklerdik bostanı, bahçeyi, bağları
Yazdan basardık küleklere yağları
Yayığı, teceni, çömleği, küpü özledim.

Gider çocukça, nohut, bostan yolardık
Kadın erkek düğünevine dolardık
Bebeği öllüğe beler, beşiği sallardık
Kirmeni çeviren kınalı eli özledim.

Mazaratlık yapınca dölek, dur denirdi.
Pilav, makarna sunanan yenirdi.
Gelin kaşın eğse, kaynana gücenirdi
Tozağı, fistanı, duvağı teli özledim. 

Çıra olmadan bir türlü yanmazdı soba 
Zemheride çobanı ısıtmazdı yırtık aba
Hazırlardık kıştan anadut, dirgen, yaba
Kazmayı, nacağı, küreği, beli özledim.

Yatsı ile dönerdik, davar peşinde
Hacı karşılardık köyün dışında
Oyunlar oynardık harman başında 
Çamura, toza bulandığım yolu özledim.

Çırakoğlu’m ne çileler sardım hasıra 
Anamadığım günler, bakmayın kusura
Su katılıyormuş şimdi bizim kısıra
Dostta selam götürecek pulu özledim.
 Not: Yazan Kerim ÇIRAKOĞLU

 

 

ŞAHİN EMMİ
Her dem yüzü gülen 
Yaptığını iyi bilen 
Yarım ekmeğini bölen 
Kalaycı Şahin emmi

Konuşur ki tane tane 
Bir gülüşü var şahane
Bulmaz hiçbir an bahane
Kalaycı Şahin emmi

Dağıtır da tutam tutam
Hiç kimseye etmez sitem
Yanık bağırlara meltem
Kalaycı Şahin emmi

Düğün, dernek, mevlid gezer
Kördüğümleri hemen çözer
Sanki bir meleğe benzer
Kalaycı Şahin emmi

Kimseden esirgemez selamı
Şerbettir gönle kelamı
Köyümün en güzel adamı
Kalaycı Şahin emmi

İçi temiz, sevgi, neşe dolu
Haktır onun daim yolu
Her hayra uzanır kolu
Kalaycı Şahin emmi

Bakırlar çiçek açar elinde 
Söz kurban olur dilinde 
Muhabbeti derya halinde 
Kalaycı Şahin emmi

Çırakoğlu söyler sözü 
Kendimi bileli güler yüzü 
Merhamettir onun özü
Kalaycı Şahin emmi
09/02/2012
 Not: Yazan Kerim ÇIRAKOĞLU

 

 

BENİM KÖYLÜM

Aza çoğa razı olan

Benim köylüm değil miydi?

Alın terinde güç bulan

Benim köylüm değil miydi?

  

Ekin biçen arpa yolan

Paçasına kılçık dolan

Güneşin altında solan

Benim köylüm değil miydi?

  

Sabah erden yola revan

Azığında yağlı yavan

Az bir şeyle ud savan

Benim köylüm değil miydi?

  

Alık sarıp semer vuran

Heybesi yanında duran

Eşeğinde hayal kuran

Benim köylüm değil miydi?

  

Gün doğmadan yola düşen,

Sacayakta çayı pişen

Çalışmaktan eli şişen

Benim köylüm değil miydi?

  

Çökelikle omaç yiyen

Yün çorapla lastik giyen

Her lafında “heri” diyen

Benim köylüm değil miydi?

  

Eksiğine naçar kalan

Soluğu komşuda alan

Herkese bazlama salan

Benim köylüm değil miydi?

  

Saman yakan, sap taşıyan

Sabah, tandırda ışıyan

İsten gözünü kaşıyan

Benim köylüm değil miydi?

  

Çapa vurup, bağ belleyen

İğdelerle çit telleyen

Aşını helal belleyen

Benim köylüm değil miydi?

  

Kendi yağıyla kavrulan

Or’dan oraya savrulan

Çal’şan, didinen, yorulan

Benim köylüm değil miydi?

  

Erkenden ulusa inen

İçine memleket sinen

Namına "amele" denen

Benim köylüm değil miydi?

  

Traktörle gelin alan

Aynasına bahşiş salan

Akşamı ahırda bulan

Benim köylüm değil miydi?

  

Sekiz köşe kerpiç döken

Dört bir yana kavak diken

Boş gördüğü yeri eken

Benim köylüm değil miydi?

  

Kuyulardan su çekenler

Tezekten kemre dökenler

Kış boyu kirmen bükenler

Benim köylüm değil miydi?

  

Kolay kolay naz etmeyen

Çok ilgiden haz etmeyen

Seven ancak söz etmeyen

Benim köylüm değil miydi?

  

Hatırıma gelen dilde

Dile gelmeyen gönülde

Bu şiiri yazan el de

Benim köylüm değil miydi?

Not: Yazan Ramazan KALINSAZ

 

 

BIRAKACAKSAN 171'İ ARA

Yine çıktın yola

Yaktın bir sigara

Yazmışlar duvara

Bırakacaksan 171’i ara

 

Yaş galiyor kırka

Açacak ciğerinde yara

Ver artık bir mola

Bırakacaksan 171’i ara

 

Verme artık tütüne para

Bırakacak seni  yarıda

Daha mutlu yarınlara

Bırakacaksan 171’i ara

 

Düşünme artık kara, kara

Yakmasan gari sigara

Açılır boğazında yara

Bırakacaksan 171’i ara

 

Çıkma artık o yola

Ak düştü saçlarına

Dumansız bir ortam ara

Koyacak genç yaşta seni mezara

Not: Yazan Recep BALKANLIOĞLU

 

 

O SEBEPTEN ARZ EDERİM SILAYI

Memleketten ciktim gorunmez daglar

Kardeşim sirtima çantami baglar

Oturmus anneler ogluna aglar

O sebebten arz ederim sılayı

 

Memleketten çıktı, gül ile cicek vakti

Yıkıldı  gönlümün sarayı tahtı

 Bu askerlik benim bagrımı yaktı

 O sebebten arz ederim sılayı

 

Daha gezemedim biraz yerini

Sekiz  dükkanı var bir de fırını

Öküze binmiş  kızı  gelini

O sebebten arz ederim sılayı

 

Başkale’nin önü İran’a bakar

Mercimek çorbasi cigerimi yakar

Her gün sabahleyin zeytin çıkar

Neyini metedeyim askerlik senin

Not: Yazan  Bekir SANDIKLIOĞLU

 

 

BENİ DE ÇAĞIRIN
Bulguru ezmesi de çok çetin
Sokunun başında dizler olmalı metin
Gönül düzüne inmektir niyetim
Közde çöreğe beni de çağırın.

Önümde duruyor yolların zoru
Sevda tepesinin erimemiş karı
Tutun ellerimden atın efkarı
Közde çöreğe beni de çağırın.

Gönül güzelliğinde bir kilim
Hoşgörü nakışlı, muhabbet dilim
Bir erik gölgesi, meşe dalım
Bulunca çöreğe beni de çağırın.

Söz ırmağı dudağımdan aksın
Gelini, kızı inci mercan taksın
Küllenmiş ocağı kaynana yaksın
Közde çöreğe beni de çağırın.

Rahmete dönüşür birlik aşı
Al yeşil giyinmiş gelini kızı
Fındıklı’ya mesken kalenin başı.
Sofrayı serince beni de çağırın.
Not: Yazan Kerim ÇIRAKOĞLU

 

 

EKMEĞİMİZ
Sabahın seherinde başlanırdı köz ile 
Una su katıp yoğurdunuz tuz ile 
Hamura şekil verdiniz gönüldeki öz ile 
Dualarım gibi bereketliydi ekmeğimiz.

Hayat elde, muhabbet dilde
Burcu burcu kokusu gurbet elde
Kalırdı gözümüz pencerelerde
Sevinçlerim gibi sıcaktı ekmeğimiz.

Gün aşınca çöküverir yorgunluk
Sıcak bazlama ile erirdi dargınlık
Sevinçli gözlerde olmazdı kırgınlık
Umutlarım gibi tazeydi ekmeğimiz.

 Not: Yazan Kerim ÇIRAKOĞLU

       

 

 KİM

Kim ellerin açtı da
Kucağı dolmadı, kim?
Kim gönülden diledi,
Muradı olmadı kim?

Kim varlığa sevindi,
Altında kalmadı kim?
Kim darlığa yerindi,
Saçların yolmadı kim?

Kim aşk ile ağladı,
Özünden gülmedi kim?
Kim Allah’ı aradı,
Kendinde bulmadı kim?

Kim öfkesini yuttu,
Bal kaymak kılmadı kim?
Kim de esti gürledi,
Sonra yıkılmadı kim?

Kim bir yola çıktı da
Bir yerde durmadı kim?
Kim Allahsız ömrünü
Boşa savurmadı kim?

Kim insana dayandı,
Her gün aldanmadı kim?
Kim Allah’a dayandı,
Göğe uzanmadı kim?

Kim sözlerin çok etti
Manasız kılmadı kim?
Kim dilini yok etti,
Kendini bilmedi kim,

Kim çile kapısında
Aşk ile yanmadı kim?
Kim fenaya can attı,
Nura boyanmadı kim?

Ramazan bu sözlerin
Anlamını kim bile?
Boş sözlerin özrünü
Sükunetinle dile!

Not: Yazan Ramazan KALINSAZ

 

 

KÖYLÜM 
Büyük pınarda yunaklık vardı
Evler kara yapı ve dardı
Erkeğin önünden geçmek ardı
Şimdi o günleri bul köylüm.

Tasa, sevinç birlikte yaşanırdı
Gelin-kızlarımız al, yeşil kuşanırdı
Yollarımız yazın toz, kışın çamırdı
Şimdi yollar asfalt oldu bil köylüm.

Güz gelince öllük elenirdi
Bebek kınalı beşiğe belenirdi.
Tezek dumanı bacaları dolanırdı
Şimdi evler modern oldu gör köylüm.

Makarna, pilav ekmekle yenirdi
Kahvaltıya düğülaşı, bulamaç konurdu
Ekmeğe yağ katınca omaç denirdi
Şimdi gel de bulamacı bul köylüm.

Ekmekler teker teker katlanırdı
Şere giderken motorlara atlanırdı
Koyun kuzu Kaynarca’da etlenirdi
Şimdi gel de koyun kuzu bul köylüm.

Suya giden helkeleri dizerdi 
Nişanlı kızlar ev ev davet gezerdi.
Irgatlıkta saptan, samandan bezerdi.
Şimdi gel de harmanları gör köylüm.

Çayırlarda yayılan taylarımız vardı
Mevsimini bilmediğimiz aylarımız vardı
Misafirden artan çaylarımız vardı
Şimdi gel de artıkları gör köylüm.

Bahçeler keşik ile sulanırdı.
Düğünde motorlar birbirine ulanırdı
Enik, cücük Gediğe dolanırdı
Şimdi gel de Gediği gör köylüm. 

Ekin, arpa ambardan taşardı
Kağnılar sabah namazı tepeleri aşardı
Gelin kaynana birlikte yaşardı
Şimdi gel de bir arada bul köylüm.

Erince yaşımız hacca giderdik
Çerciciyle pazarlık ederdik
İnekleri ekinlerde güderdik 
Şimdi gel de ekinleri gör köylüm.

Gelinin, kızın giydiği fistandı
Düğünü, bayramı destandı
İşimizde bismillah baştandı
Şimdi gel de şükürleri der köylüm.

Tezekten harımız vardı
Adam boyu karımız vardı
Kömlerde davarımız, malımız vardı
Şimdi malı melali gör köylüm

Zemheride pınarlar donardı
Koyun kuzu derelerden kanardı
Akşamları idareler yanardı
Şimdi gel de idareyi yak köylüm.

Anakara deyince koşardık
Düğünde bayramda coşardık
Tarla tapan, dere tepe aşardık
Şimdi gel de bu coşkuyu bul köylüm.

Bahar gelir, tarlalar sürülürdü
Çeçler harmanlara serilirdi
Bir ekmeğin yarısı bölünürdü
Şimdi gel de kuru ekmeği böl köylüm.

Bal üzüm kestiğimiz bağlarımız vardı
Karı, boranı eksilmeyen dağlarımız vardı
Misafiri eksik olmayan ağlarımız vardı
Şimdi gel de bağı, dağı bul köylüm.

Çırakoğlu bu saydıklarım azı
Başka olur köyümün baharı, yazı
Tavuğu, cücüğü, şibisi, gazı
Gel de gördüklerini hayra yor köylüm.

Not: Yazan Kerim ÇIRAKOĞLU

 

 

HOŞGELDİN EY ŞEKR'İ RAMAZAN
Her gününde vardır bin rahmet
Vermez gönüllere hiç zahmet
Olsun sana sonsuz hürmet
Hoşgeldin ey şehr-i ramazan

Bir başka güzeldir şimdi yüzler
Bahara çevrilir seninle güzler
Okunur beratımızı verecek cüzler
Hoşgeldin ey şehr-i ramazan

Bir başka kalkar semaya eller
Çözülür sanki lâl olmuş diller
Cennet kokar gönüldeki güller
Hoşgeldin ey şehr-i ramazan

Yanan gönüllere sabır ekilir
Günahlar yaprak yaprak dökülür
Bütün şeytanlar dara çekilir
Hoşgeldin ey şehr-i ramazan

Orucun ecrin Hak biçermiş
Tutan ruhlar gökleri geçermiş
Vecd ile gönül köşkler seçermiş
Hoşgeldin ey şehr-i ramazan

Boyansın sahurlar aşkınla
Coşsun iftarımız meşkinle
Çırakoğlu sevinsin köşkünle
Hoşgeldin ey şehr-i ramazan
Not : Yazan Kerim ÇIRAKOĞLU

 

 

GELİN GİDEK KÖYÜMÜZE
Sırtta yatak gurbet gezdik yazları
Kaynarca’da yorduk dizleri
Ebemin dedemin tatlı sözleri
Deyip gelin gidek köyümüze

Bağrımızdan silinmez izi
Dinleyelim ana baba sözü
Çocukluğumuzun masum yüzü
Deyip gelin gidek köyümüze

Buluşalım kalenin başında 
Ayazında, çamurunda, kışında 
Gözüm kaldı birlik aşında 
Deyip gelin gidek köyümüze

Şerif’in bağdan minareler görünür
Pamukluk, göller yeşillere bürünür
Dağlarımız mis-i amber sürünür
Deyip gelin gidek köyümüze

Çırakoğlu, Hakk’a ulaşması için
Yaradan boyası bulaşması için,
Havz-ı kevserde dolaşması için
Sıla-i rahim deyip gelin gidek köyümüze

Not : Yazan Kerim ÇIRAKOĞLU
 


             ÖLÜM
Onu bunu bahane hepsi vade
Genç ihtiyar yaşlı ebe dede
bu dünya için çalıştığımız mal nerede
Kefenin cebi yok cepte diyemem

Konu komşu başsağlığı diliyor
Oğlun kızın feryat ediyor
Kefenin cebi yok boş gidiyor
Koydular tabuta götürüyorlar beni

Hep emek verdim bu dünya işine
En sonunda yatırdılar musalla taşına
Konu komşu toplandılar başıma
Cenaze Namazımı kıldılar o zaman

Kılındı Namazım mezarlığa götürdüler
Kuru kuytu bir çukura yatırdılar
Üzerime duvar örüp toprakla kapattılar
Feryat etsemde duyan olmadı

Adım Ali sayadım Çırakoğlu
Bizede uğrar birgün Azrailin yolu
Kapalı olsada sağı solu
Kurtuluş yoktur ölüm geldiği zaman

Ali Çırakoğlu hepten yazar bunu
Ölümdür hepimizin sonu
Allah rahmet eylesin gani gani
Başımız sağolsun diyelim artık.
Not : Yazan Ali ÇIRAKOĞLU

 

 

Sizlerde bu ve bunun gibi şiirleriniz varsa bize gönderin yayınlayalım

 

 NOT: Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. İzinsiz çoğaltılamaz

 

Köşe Yazıları
Son Ziyaretçi Yorumları
MUSTAFA KALINSAZLIOĞLU
Köyümüz ve Derneğimiz Adına Kültür Hizmetini Sunabilmek İçin Dijital Ortamdayız. Sizlerde Web Sitemize ve Derneğimize Üye Olun.


Tüm ziyaretçi yorumları için tıklayınız.
Günlük Gazeteler
Sponsorlarımız

Çorum Sungurlu Aşağı Fındıklı ve Çevre Köyleri Derneği

© Copyright 2020  V4.1 Tüm Hakları Saklıdır. | Dernek Site Teması | Köy Sitesi


Top