KÖYÜMÜZDE EKONOMİK HAYAT VE GEÇİM KAYNAKLARI

          Köyün ekonomisini başlıca üç grupda toplayabiliriz. Bunlar tarımsal faliyetler, hayvancılık ve dışarıda çalışılan işgücüdür.

          Ağırlıklı olarak tarım yapılan köyümüz’de ilkel tarımsal faliyetler olan; eşek, öküz, katır kalıç ve tırpanın yerini traktör ve traktörlere takılan biçer gibi makinalar alarak modern tarım yapmaya başlamışlardır. Mahsul olarak ençok buğday, arpa, mecimek, nohut, fasulye yetiştirilir. Aşağı Fındıklı Köyü buğdayı, dolgunluğu ve ununun iyi olması yönünden Sungurluda aranan buğdaydır. Köyün sulak yerlerinde bahçeler kurulmuştur. Sulak yerlerde ve çoğu evlerin önünde bulunan fasulye, domates, soğan, salatalık, kabak, biber ve maydanoz gibi ürünler yetişir. Özellikle göller denilen yerde yetiştirilen tatlı yeşil soğan herkesçe aranmaktadır. Yani kadınıyla erkeğiyle eller nasırlaşmaya, terler akmaya devam etmektedir. Bu ürünlerin bir kısmı köyde tüketilir.  İhtiyaç fazlası ise ilçedeki borsada ve pazarlarda satılmak suretiyle değerlendirilir. Kendi tüketimleri için çok az bir alana kavun karpuz ekimi yapılmaktadır. Bağcılık özellikle 1980li yıllardan önce köyümüz için bir gelir kaynağı idi. Ne yazık ki günümüzde bu gelir kaynağı bitmek üzeredir. Kimine göre bunun sebebi toprakların verimsiz yerlerinin kalması kimine göre de bağ bakımının iyi yapılmamasıdır. Sebep ne olursa olsun köyün güzel bir uğraş ve ekonomik değerden mahkum kaldığı bir gerçektir. Az miktarda çıkarılan üzümler genellikle yenmek suretiyle tüketilmek, pek az ailece de pekmez yapılmaktadır. Köyde çok fazla olmasa da elma, kayısı, erik, ceviz gibi meyve ağaçları bulunmaktadır.

            Köyümüzde Hayvanılık; genelde büyükbaş hayvana dayalı olmakla beraber az da olsa küçükbaş hayvancılığıda yapılmaktadır.. Kısmen hane ihyacı için arcılıkta mevcuttur. Hayvancılık maalesef ülke genelinde olduğu gibi köyümüzde de azalmış durumdadır. Yem fiyatlarının yüksekliği, yağış azılığı nedeniyle otların fazla olmaması hayvancılığın azalmasına sebep olmuştur. Buna rağmen köyde hemen herkesin en azından süt ve yoğur ihtiyaçlarını karşılayacak kadar hayvanı vardır. Sahip olunan hayvanlar küçücük çocukların önüne katılarak koruya da kırlarda gönderilir. Çocuklar ilk sorumluluklarını böylece kazanmış olurlar. Arkadaşlarla dağ başlarında çeşme üstlerinde yenilen azıkların tadı bir başkadır hele közde pişen çayların tadına doyum olmaz. Büyük baş hayvanların yanında bazı evlerin küçükbaş hayvanları da bulunmaktadır. Onların bakım ve çobanlık işleri ise diğerlerinden daha zordur. Küçükbaş hayvanlar genelde köy dışında kışın kömlerde, yazın ise çadırlarda beslenir. Bu hayvanların etinden, sütünden, yününden ve çoğunlukla hayvanları yetiştirip pazarlayarak köye girdi sağlanır.

            Köyümüz gençleri ayrıca Ankara başta olmak üzere diğer illerde inşaat işleriyle uğraşarak köydeki yaşantılarına ekonomik destek sağlamaktadır. İnşaatcılıktaki çalışkanlıkları ve başarılı çalışmaları ile inşaat firmaları tarafından aranılan kalifiyede eleman olmuşlardır. Özellikle Ankara da birlikteliklerini sürdürüp zor şartlar altında para kazanmaları takdire şayandır. Eli kazma kürek tutacak duruma gelen hemen her genç Ankara’nın yolunu tutar orada da beton sıva kalıp ya da boyacılığa yönelerek köye para taşımaya başlar. Sabah ezanıyla kalkıp rızk peşine düşerler hepsi genelde bir yerde kaldığından köyden gelip gidenlerin sayısı eksik olmaz.

Kaynak: www.afder.net