Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
KÖYÜMÜZDE OYNANIPTA UNUTULMAYA YÜZ TUTAN OYUNLARIMIZ
Değerli Hemşerilerimiz Biz Bu Oyunları Bildiğimiz Kadar Derlemeye Çalıştık . Elbette Farklı Anlatımlar Olabilir. Eğer Sizde Burada Sayılmayan Şu Oyunlarımız da Vardı, Veya Şu Oyun Şöyle Değil, Böyle Oynanırdı Gibi Fikirlerinizi Bekliyoruz.
Sitemizdeki Sizden Gelenleri Tıklayarak Yazabilirsiniz. veya afder19@hotmail.com Adresine Mail Atabilirsiniz.
YÜZÜK BULMA OYUNU
Uzun kış gecelerinin ve düğünlerin vazgeçilmez oyunlarında birisi yüzük oyunudur. Bir evde toplanan delikanlılar, ihtiyarlar, hatta bazen kadınlar, 12-15 yaşındaki erkek çocuklar, kendi aralarında oynarlar. Oyunda iki rakip gurup vardır. Yüzük oyununda bir tepsi üzerine onbir tane fincan kapatılır. Fincanların altına saklamak için bir yüzük bulundurulur.
Gurubun birisi diğer gurubun görmediği bir tarafta fincanların altına yüksüğü saklar. Rakip gurubun önüne tepside dizili fincanların altında yüzüğü bulması istenir. Ancak, dokuz fincan boş veya size diyecek, iki fincana ise dolu veya bizim diyecek. Şayet dolu veya bizim dediği fincan altında yüzüğü bulurlarsa, kural olarak yüzük saklama işi bulanlara geçecek. Eğer yüzüğü bulamazlar ise puanlama tutulacak. Oyun sonunda en çok puan alan oyunu kazanmış olacak.
ÇELİK ÇELME OYUNU
Üçerli beşerli kişilerden oluşan iki takım kurulur. Takımın biri çeliği çelecek, diğer takım ise çeliği yakalayacaklardır. Ortaya 75-80 cm uzunluğunda bir deynek(sopa) dikilir. Bu deyneğin ucuna çamur yapıştırılıp 20-25 cm uzunluğunda olan çelik(küçük sopa) bu çamura hafif arkaya eğik bir şekilde tutturulur.
Çeliği çelecek olan oyuncular dikili deyneğin arkasında beklerler. Çeliği çelecek olan kişinin elinde bir deynek vardır. Elindeki bu deynekle yere dikili çamurla tutturulmuş çeliğe gücünün yettiği kadar vurarak, çok uzağa gitmesini sağlar. Karşıda dağnık bir şekilde bekleyen rakip oyuncular ellerindeki sopalar ve çalılarla çeliği havada vurmaya çalşırlar. Şayet vururlarsa karaman diye bağırarak çeliği çelen kişi yanar oyunculardan diğerine çeliği çelme hakkı verilir.
Bütün rakip oyuncuları yakalarlarsa çeliği çelme hakkı kendilerine geçecektir. Şayet çelik havada yakalanamzsa, çeliğin düştüğü yerden çelindiği (dikili sopa) yere doğru fırlatılır. Dikili sopaya (Kale) vurmaya çalışır vurursa çeliği çelen kişi yanar dikili sopayı yani kaleyi elindeki sopayla korur atılan çeliği tekrar vurmaya çalışırçeliğe tekrar vurursa uzaklığı adımla veya elindeki değneğin uzunluğu ile ölçülür. Hangi gurp böyle çok sayı kazanırsa o gurup birinci olur. Oyun böyle devam eder. Sonuçta.......
BEŞ TAŞ
Genellikle kadınlar ve kızlar oynarlar. Beş tane yuvarlak taş toplanır, taşın beşi- de avuç içine sığabilmelidir. Beş aşamalı bu oyunda bir taş elde diğer taşlar yere atılır. Eldeki taş havaya atılır, havadaki taş düşmeden yerdeki taşdan bir tanesi alınır. Hemen havadakide kapılır dördü de bu şekilde alınırsa ikinci oyuna geçilir, Yere atılan taşlar bu defa ikişer ikişer alınır. Üçüncü turda yere atılan taşlar bir ve üç olarak alınır. Dördüncü aşamada havaya atılan taş yere düşmeden yerdeki taşların dördü de bir anda alınır. Beşinci aşamada orta parmak işaret parmağın üzerine bacak çelmiş gibi dolanır, işaret parmağı ile baş parmak arası açılır, köprü gibi yapılır. Rakip oyuncu taşlardan birisini ebe beğenir, beğenilen ebeye değmeden, taşlar tek tek bu köprünün altından geçirilir. Üretmeli beş taş yere atılır birisi alınır eldeki taş havaya atılır yerdeki taşın birisi alınır havadakide yere düşmeden kapılır bu kez iki taş havaya atılır düşmeden yerdekini alıp havadaki iki taşı birden kapılır sonra üçü birden havaya atılır yerden bi taşalınır sonra dördü birden havaya atılır yerdeki son taş alınır hiç birini düşürmeden kapılır.
GÖMBELİ
Erkekler ve çobanlar arasında oynanır. Belirli sayı yoktur ama genelikle 4-5 kişi arasında oynanır. Herkes birbirine karşı rakiptir. Arazide herkesin elinde ucu sivri birer değnek(sopa) vardır. Birbirlerine 3-5 m ara ile yerleri sabit ve daire olacak şekilde dizilirler. Bir tanede 20-25 cm uzunlığunda çelik(küçük sopa) vardır.
Rakipler sıra ile birbirlerine çeliği atar, karşısındaki kişi çeliğe elindeki değnekle olabildiğince vurur ve çeliğin çok uzak mesafeye gitmesini sağlar. Çeliği atan kişi düştüğü yerden çeliği getirmek için koşar. Rakiplerin hepsi birlikte çeliği getirmeye giden kişinin sabit bulunduğu yeri ucu sivri ellerindeki değneklerle kazmaya başlarlar. Çeliği getiren kişi yaklaşınca herkes yerine geçer.
Çünkü çeliği getiren kişi elindeki çeliği diğer kişilerin sabit yerlerine koymaya çalışır. Eğer birinin yerine koyabilirse çeliği artık yerine konulan kişi eli ile diğer rakip oyuncuya atacaktır. Şayet atılan kişi çeliğe elindeki değnek ile vuramazsa, çeliği diğer rakibe o atacaktır. Sonuçta; sabit yeri en çok kazılan kişi rakip oyuncular tarafından dizlerine veya beline kadar kazılan yere toprağa gömülür.
KALE (GAVUR KALESİ)
Oyun iki grup ( her grupta en fazla üç kişi ) arasında oynanır. Her grup aralarında yaklaşık olarak 20-30 metre mesafede aynı çizgi üzerinde her grup kendi tarafına kayrak şeklinde 3 büyük sivri taş dikerler. Her grup karşıdaki grubun bu taşlarına sıra ile üçer taş atarlar , kale dediğimiz kayrak sivri taşlar 30-40 Cm. yükseklikte olurken bunları yıkmak için atılan taşlar yumruk büyüklüğünde olur. Grup üyeleri üçer taş atar eğer kaleleri yıkabilirse karşı takım yenilmiş sayılır. Yenilen takımın üyeleri yenen takımın kalesine gelir yenen grup üyelerini sırtına binerek ( arkasına alarak) kendi kalelerinin yanına götürüp oradan aldıkları yere geri getirirler.
DOKUZ ONİKİ TAŞ
Bu oyun genellikle iki kişi arasında oynanır. Önce düz bir taş veya tahta,kağıt üzerine birbirine parelel olarak dörgen şeklinde çizgiler çizilir. Bu çizgiler ortalarından ve köşelerinden birbirine bağlanır. Rakipler ellerine mercimek veya nohut büyüklüğünde bir oyuncunun taşı siyah diğer oyuncunun taşı beyaz taşlardan olacak şekilde 9 veya 12 taş alırlar. Rakibin biri elindeki taşı çizgilerin çakıştıkları yere koyarak oyuna başlar. Diğer rakip te onun koyduğu taşları üçünü bir hizaya getirmemeye (üç olmasını engeller) çalışarak ve elindeki taşlarını planlı bir şekilde yerleştirir. Rakipler ellerindeki taşları sırayla yerleştirdikten sonra oyun iyiden iyiye başlamış demektir. Oyuncular taşlarını sağ-sol, ileri-geri hareket ettirerek üç yapmaya çalışırlar. Çünkü her üç yapmada rakibin bir taşı oyundan çıkarılacaktır. Sonuçta hangi rakibin taşı üç yapamayacak duruma gelirse veya iki taşı kalırsa o kişi oyunu kaybetmiş demektir.
BAŞKA DERLEDİĞİMİZ OYUNLARI DA EKLEMEYE ÇALIŞACAĞIZ...